Bilfen Liseleri Bilim Sitesi
Bir ortama yeni girdiğimiz zaman hemen oranın kokusunu alırız. Peki, biraz zaman geçtikten sonra neden bu kokuyu almamaya başlarız ? İşte bu mini makalenin konusu da bu. 11. sınıf konusu olan duyu organlarından burnu ve bu organımızın görevini nasıl gerçekleştirdiğini inceleyeceğiz.
Prader-Willi Sendromu (PWS) Prader-Willi Sendromu (PWS), genetik bir bozukluk olup, hem fiziksel hem de bilişsel gelişimi etkileyen nadir bir hastalıktır....
Ana canlının döllenme olmaksızın kendine benzer yeni bireyler oluşturmasına eşeysiz üreme denir. Eşeysiz üremenin temeli mitoz bölünmeye dayanır. Eşeyli üremenin bir çeşidi olan partenogenez, yumurta hücresinden döllenme olmaksızın mitoz bölünmelerle yeni birey oluşmasıdır. Arı, karınca gibi türlerde doğal olarak yaşanırken zorunlu koşullar ve uyarıcılar sebebiyle komodo ejderi gibi normal şartlarda eşeyli üreyen canlılar partenogenez ile nesillerini devam ettirebilir.
Ekolojik sürdürülebilirliği hayatımızın her yerinde duyuyoruz ama ne anlam ifade ediyor, neden bu kadar önemli bilmiyoruz. Bu makalede ekolojik sürdürülebilirliğin tanımını, önemini ve nerelerde uygulanabileceğini anlattım.
Şekersiz diyabet, vücutta su dengesinin sağlanmasında sorunlara yol açan nadir bir hormonal bozukluktur. Genellikle eksikliği veya bu hormona karşı direnç nedeniyle böbreklerin suyu geri emme yeteneği bozulur. Bu nedenle fazla idrar ve yoğun Susuzluk görülür. Semptomları, diyabet belirtilerine benzediği için şekersiz diyabet olarak adlandırılmıştır.
Üremeyi sağlayan eşey hücrelerini oluşturan ve kalıtsal bilgileri aktarmak için gerçekleşen mayoz bölünmede gerçekleşen ayrılmama hatası sonucu oluşan fiziksel ve zihinsel özellikleri etkileyen ve genel olarak ölümcül olan sendromlar vardır. Bu sendromlar kromozomların ayrılamaması sonucu oluşur ve ürettiği eşey hücrelerin döllenmesi sonucu ortaya çıkan bireyin fizyolojik özelliklerini bozar.
Bir nöronun uzantılarının efektör, reseptör veya diğer nöron ile oluşturduğu komşuluk bölgesine sinaps denir. Sinapsların çoğunda asetilkolin , seratonin ,dopamin...
Nöronlar, sinir sisteminin temel yapı taşları olan hücrelerdir ve sinir iletimi görevini üstlenirler. Beyin, omurilik ve sinir ağlarını oluşturan nöronlar, vücudun her yerinden gelen bilgileri alır, işler ve diğer hücrelere iletir.
Mitoz bölünme; tek hücreli canlılarda üremeyi, çok hücreli canlılarda ise büyümeyi, gelişmeyi ve yenilenmeyi sağlayan yeni hücre oluşturma şeklidir. DNA’da meydana gelen hasarların, yani mutasyonların birikmesi sonucunda hücre mitoz bölünme ile kontrolsüz çoğalmaya başlar. Kanser, büyüme ve gelişimi sağlayan kontrol mekanizmalarının bozulması sonucu hücrenin kontrolsüz bölünmesiyle meydana gelen doku veya organlarda görülen bir hastalık türüdür. Kanserin türleri yaş ,cinsiyet gibi bazı faktörlere göre dağılımı dünyada ve Türkiye’ de farklılık gösterir. Günümüzde kanser hastalarının sayısını azımsanmayacak kadar fazladır ve kanserden korunmak için gerekli önlemler alınabilir.
Prosopagnozi, kişinin beyninde yüzleri tanımakla görevli olan bölgenin gelişmediği veya sonradan bir hasara maruz kaldığı nörolojik bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Prosopagnozi terimi, Yunanca’da “yüz” ve “bilgi eksikliği” anlamına gelen “prosopo” ve “agnosia” sözcüklerinden türemiştir. Ayrıca kelime anlamı olarak “yüz körlüğü” şeklinde ifade edilebilir. 11.sınıfta Sinir sistemi hastalıkları anlatılırken günlük hayattan verilebilecek güzel bir örneğin yazısını mutlaka okumanızı tavsiye ediyoruz.
Tüm vücut sistemlerimiz sinir sistemi sayesinde hızlı , verimli ve koordineli biçimde birlikte çalışır. Sinir sisteminin temel yapı ve görev birimine nöron adı verilir. Nöronlar bilgiyi alabilecek ve aktarabilecek yapıda özelleşmiş bir organizasyona sahip olan hücrelerdir. Videoda çeşitli uyaranlara karşı beyin ve omurilikte karmaşık işlem ağını oluşturan nöronlarda uyarıların nasıl iletildiği anlatılmaktadır.
Bitkilerle aramızda devasa farklar olsa da bizlere oldukça benzer özelliklere de sahiptirler. Bu benzerlikler, çoğu zaman organ ya da sistem düzeyinde olmasa da, hücre altı birimlerde, hücre ve doku düzeyinde bariz bir şekilde görülür. Bunlardan biri, “kontrolsüz bölünme” olarak da isimlendirebileceğimiz tümör oluşumudur. Kanser ve tümör gibi durumları hayvanlardan, hatta daha ziyade insanlardan biliyor olsak da, canlılık içerisinde sandığımızdan çok daha yaygın olarak görülürler.
